10 Mayıs 2013 Cuma

Bebek Patiği Yapılışı – Bebek Patiği Nasıl Yapılır – Haroşa Bebek Patiği Modeli





Bebek Patiği Yapılışı – Bebek Patiği Nasıl Yapılır – Haroşa Bebek Patiği Modeli

Anlatımı: 25 ilmekle başlıyoruz > 30 sıra haruşe ördükten sonra 10 sıra kesiyoruz ve beyaz iple 4 sıra düz pembe iple 4 sıra ters örüyoruz > 9 sıra beyaz 8 sıra pembe olacak sonra kesiyoruz > Gösterildiği gibi dikiyoruz

İğne oyası yazma örnekleri

Dantel örtü modelleri:
           El emeği göz nuru İğne oyası yazma örnekleri

Bülent Ersoy, Serdar Ortaç'ı fena fırçaladı



Serdar Ortaç, Diva'yı çıldırttı! Allah bana sabır versin... Star Tv'de yayınlanan Popstar 2013'de gergin anlar yaşandı. Bülent Ersoy, Serdar Ortaç'ı bakın nasıl fırçaladı...

Star Tv’de yayınlanan jüri üyeliğini Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, Demet Akalın ve Serdar Ortaç’ın yaptığı Popstar 2013’de Bülent Ersoy’u yine kızdırdılar..

Yarışmanın favorileri arasında gösterilen Mustafa bu akşam merhum bestekar Yusuf Nalkesen’e ait "Saymadım Kaç Yıl Oldu" adlı şarkıyı seslendirdi..

Yarışmacı hakkında yorum yapan ünlü popçu Serdar Ortaç: "Senden daha güçlü sanat müziği okumanı bekliyorum çok eserimiz var hüzzam, uşak" diyince Türk Sanat Müziği’nin usta ismi Bülent Ersoy deliye döndü.. Serdar Ortaç için: "Olur mu böyle saçma şey bunu hemen düzeltmeni istiyorum Yusuf Nalkesen çok önemlidir ve böyle bir şeyi benim olduğum bir platformada telafuz edemezsin, Allah bana sabır versin.." diyerek Ortaç’a çıkıştı.

SERDAR ORTAÇ BOZULDU

Bülent Ersoy’un bu sözleri karşısında ne diyeceğini bilemeyen Serdar Ortaç’ın bozulduğu dikkatlerden kaçmadı.Görkem Yağar / Medyafaresi.com

Muhteşem Yüzyıl'daki sahne Erdoğan'ı kızdıracak!



Muhteşem Yüzyıl'daki sahne Erdoğan'ı kızdıracak!

Erdoğan'ın eleştiri yağmuruna tuttuğu Muhteşem Yüzyıl'a bu sahne damgasını vurdu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık" diyerek eleştirdiği Muhteşem Yüzyıl cesur sahneleri ile yine gündemde.

KILIK-KIYAFETE DÜZENLEME

Başbakan Erdoğan'ın eleştirisi sonrası gündemi uzun süre meşgul eden Muhteşem Yüzyıl'ın daha sonra yayınlanan bölümlerinde haremdeki kılık kıyafete düzenleme getirilmişti. Muhteşem Süleyman'ın yatak odası sahneleri ekrana getirilmemiş, Hürrem Sultan'ın göğüs dekoltesine ayar verilmişti.

LÜTFİ PAŞA'NIN ZOR ANLARI

Bu durum eleştiri sonrası uzun süre böyle devam etti. Ancak dizinin son bölümlerinde bazı sahneler yeniden dikkat çekmeye başladı. Dizinin geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümüne Damat Çelebi Lütfi Paşa'nın cariye ile yakınlığı damga vurmuştu. Uzun süre göğüs dekoltelerine yer verilmeyen dizide cariyenin cesur sahneleri dikkat çekti.

Dizide Lütfi Paşa ile yakınlaşan cariye rolünü güzel oyuncu Ceren Hindistan canlandırıyor. Dizi ekibine yeni dahil olan Hindistan, daha önce Baba Ocağı ve Sakarya Fırat dizileri ile adını duyurmuştu.

Kardashian'a destek! Buna şişman mı diyorsunuz?



Kardashian'a destek! Buna şişman mı diyorsunuz?


Kardashian US dergisinin yeni sayısına kapak oldu. Dergi, buna şişman mı diyorsunuz? başlığı kullandı...
Gösteri dünyasının en renkli simalarından Kim Kardashian, hamileliği sırasında aşırı kilo aldığına ilişkin haberlerden ve şakalardan sıkılmışsa artık rahat bir nefes alabilir.

Sevgilisi Kanye West'ten 7 aylık hamile olan Kardashian'ın ailesiyle çıktığı Yunanistan tatilinde çekilen bikinili fotoğrafı US dergisinin yeni sayısına kapak oldu.

"Buna şişman mı diyorsunuz" başlığını kullanan dergi Kardashian'ın hamilelikte de diyetine ve egzersiz programına riayet ettiğini vurguladı.

Namaza Diye Çıktı,10 Gün Alemden Dönemedi



Namaza Diye Çıktı,10 Gün Alemden Dönemedi
Balayı için karısıyla İstanbul'a gelen Fas asıllı Belçikalı koca, "Namaza gidiyorum" diye otelden çıkıp ortadan kayboldu. Polisi 10 gün peşinden koşturduktan sonra karakola gidip "Beni arıyormuşsunuz" diyen genç kocanın, çeşitli eğlence mekanlarında kadınlarla alem yaptığı belirlendi.

Fas asıllı Belçikalı Zakaria El Omari (23), geçen yıl kasım ayında, kendisi gibi Faslı Nawale Bagari (22) ile evlendi. Balayı için 12 Nisan’da İstanbul’a gelen çiçeği burnunda çift, Sirkeci’de otele yerleşti. Belçika’da makam şoförlüğü yapan El Omari, 19 Nisan’da, karısına “Akşam namazına gidiyorum, birazdan dönerim” diyerek otelden ayrıldı. Ve genç koca, bir daha geri dönmedi.

SARAİ EKİBİ ARADI
Aradan geçen saatlere rağmen kocası dönmeyen Nawale Bagare, El Omari’nin Belçika’daki ailesini aradı. Oğullarının akıbetinden endişelenen ailesi, Belçika’da polise başvurdu. Belçika polisi, ‘acil’ bilgisiyle İstanbul Başkonsoloslukları’na El Omari’nin kayıp olduğuna dair bilgi geçti. Belçika’nın İstanbul Başkonsolosluğu da durumu İstanbul Emniyeti’ne bildirdi. Bunun üzerine, İstanbul’da kaybolduktan sonra korkunç bir cinayete kurban gittiği anlaşılan ABD’li genç kadın Sarai Sierra’yı arayan özel ekip, yeniden kuruldu, El Omari’nin eşi ve bir gün sonra gelen ailesiyle görüşüldü. Ardından MOBESE görüntüleri toplandı. El Omari’nin 19 Nisan akşamı Sirkeci’de Hocapaşa Camisi’ne gittiği, buradan çıktıktan sonra, saat 21.30’da Ankara Caddesi üzerindeki bir ATM’den ‘100 Euro’ para çektiği tespit edildi. Eminönü’nden, Aksaray istikametine giden tramvaya bindiği belirlenen El Omari, kamera kayıtlarında iki erkekle konuşurken görüldü.

‘BENİ ARIYORMUŞSUNUZ’
Marmara Üniversitesi öğrencisi çıkan iki genç, El Omari’nin Bayrampaşa Otogarı’na nasıl gidileceğini sorduğunu belirtti. Polis, yine kamera görüntülerinden, El Omari’nin İstanbul’da başka bir otele yerleştiğini belirledi. Otele gidildi ancak El Omari yoktu. Ve günlerdir İstanbul Polisi’nin peşinde koştuğu El Omari, 29 Nisan’da kendisi Asayiş Şube Müdürlüğü’ne geldi. “Beni arıyormuşsunuz” dedi. İfadesi alınan El Omari, soruları sadece “Hatırlamıyorum” diye yanıtladı. Bunun üzerine derinleştirilen araştırma sonucu, Omari’nin kayıp olduğu 10 günde gece kulüplerinde, barlarda kadınlarla eğlendiği belirlendi.
Hürriyet

5 Mayıs 2013 Pazar

'Petek Dinçöz 12 yıllık kariyerini 12 günde bitirdi!'



Can Tanrıyar eski eşi Petek Dinçöz'e ağır eleştirilerde bulundu.

Bugün'den Okan Işık'ın haberine göre; Petek Dinçöz, son albümü ‘Milat’ 3 bin satınca hüsrana uğradı. Eski eşi Can Tanrıyar’ın albümünün satışı bile Dinçöz’ü ikiye katladı. Tanrıyar,Dinçöz’ün başarısız olmasının nedenlerini ağır bir şekilde eleştirdi.


Dinçöz’ün önemli hatalar yaparak reytingini sıfıra düşürdüğünü belirten Can Tanrıyar şunları söyledi: “8 aydır hiçbir işi yok. Televizyon programı yok. Ayda bir konsere çıkıyor veya çıkmıyor.


Anlayacağınız işi gücü kalmadı.Hazıra dağ dayanmaz. Bütün birikimini yitirmiş durumda. 12 yıllık kariyerini 12 günde kaybetmesinden dolayı çok üzgünüm.Umreden geldikten 12 gün sonra hoş olmayan fotoğrafları çıktı. Petek’in bu durumumüzik dünyasında gördüğümender intiharlardan biridir.”

iNŞALLAH CAHiDE SONKU GiBi OLMAZ

Eski eşine çevresindekilerin zarar verdiğini belirten Can Tanrıyar, "Etrafındakiler onu çok fazla gaza getiriyor. Umreye gitmesi bile halk tarafından reklam gibi göründü. İnşallah sonu Cahide Sonku gibi olmaz. Petek'e bunca hatayı yaptıranlar, bu kızı intihara sürükler" dedi.

Bed suratlı bitli Rüstem Paşa



Hırvat asıllı Rüstem Paşa, 1505 yılında Saraybosna yakınlarında bir köyde doğdu. Enderuna alınınca savaşçılığı sebebiyle İran'ın efsânevî savaşçısı Zaloğlu Rüstem'in ismi uygun görülmüştü kendisine. 1526 Mohaç Seferi'nde Kânûnî'nin silahtarıyken mirahur-u evvel vazîfesiyle enderuna alındı. Pâdişahın gözüne girince Diyarbakır beylerbeyi oldu. Daha sonra da Anadolu Beylerbeyi.

BED SÛRETLİ PAŞA

Kendisinden bahsedenler, savaşçılığı dışında hiçbir müsbet yönünden söz etmezler. İç güzelliği gibi, dış güzellikten de yoksun olan Rüstem Paşa, öylesine aksi sûretli bir adamdı ki; hayâtı boyunca bir defâ olsun gülümsediğini gören olmamıştı. Daha çok Kânûnî'nin büyük oğlu Şehzâde Mustafa'nın katlinde başrol oynamasıyla meşhur oldu.

EN TALİHLİ SADRAZAM

Osmanlı târihinin en tâlihli sadrazamlarından biriydi Rüstem Paşa. Hayâtı boyunca tâlih kapıları ardına kadar açılmış, her işi yolunda gittiği için hızla ikbal basamaklarını tırmanmıştı. Cihan hâkânı Kânûnî Sultan Süleyman Hân'ın tek kızı ve o dönemde dünyanın en zengin prensesi olan Mihrimah Sultan'la evliydi. Kânûnî'nin tek dâmâdı idi.

BİTLİ PAŞA

Rüstem Paşa yüce mevkîlere ufacık bir bitin sırtında yükseldi. Hikayesi şöyle: Cihan pâdişâhı Kânûnî Sultan Süleyman Han, biricik kızı Mihrimah Sultan'ı evlendiriyor. Tâliplerin haddi hesâbı yok. Fakat Kânûnî, Rüstem Paşa'yı seçiyor. Diğer damat adayları bu izdivâca engel olabilmek için dolaplar çeviriyorlar, biri de, Rüstem Paşa'nın cüzzamlı olduğunu iddiâ edip, pâdişâhı vazgeçirmek. Bu haberi duyan pâdişah haberin aslını-astarını araştırmak üzere hekimbaşısı Mehmet Halîfe'yi Rüstem Paşa'ya gönderip kontrol ettiriyor. Hekimbaşı, Rüstem Paşa'yı detaylı bir muâyeneden sonra, çamaşırlarında bir bite rastlıyor. Ve müjde yüce pâdişâha ulaştırılıyor. Zîrâ cüzzamlılara bitin gelmeyeceği iyi biliniyor. Bu hâdiseden sonra da Rüstem Paşa, hasımları tarafından "Kehle-i ikbâl" (Tâlih Biti) diye anılıyor.

İKBAL MERDİVENİ

Rüstem Paşa, devrin sadrazamı Hadım Süleyman Paşa ile 2. Vezir Husrev Paşa'nın bir divan toplantısı esnâsında kavga edip azledilmeleri üzerine başvezir oldu. Bu kavgaya sebep olarak da yine Rüstem Paşa gösterilir. 2 defâ sadrazamlık makâmına getirilen Rüstem Paşa'nın ilk sadâreti 8 sene sürmüştü. Şehzâde Mustafa'nın şehâdetinden sorumlu tutulduğu için halkın ve ordunun yoğun baskısıyla sadâretten azledilen Rüstem Paşa 2 sene sonra, yerine geçen Kara Ahmet Paşa'nın idamıyla yeniden sadrazam oldu. Ölene kadar da bu vazîfede kaldı. 12 Temmuz 1561 de 56 yaşında sadrazamlık makâmında iken istiskâ (vücutta su toplanması) hastalığıyla vefât etti. Mezarı, Şehzâde Câmii hazîresindedir.

TAŞLICALI YAHYA'NIN BEDDUASI

Rüstem Paşa iyi bir devlet adamı ve iyi bir savaşçıydı. Fakat Şehzâde Mustafa gibi cengâver, civanbaht bir veliahtın canına kıyanlar safında yer alması, bütün bu meziyetlerine gölge düşürdü. İlim ve sanat adamlarına, şâir ve yazarlara, kısacası kalem ehline karşı oldukça hasis (cimri) davranmış, hiçbiriyle iyi geçinememişti. Bu yüzden de ne bir müverrih, ne bir şâir görülmemiştir ki Rüstem Paşa'yı kötülemiş olmasın. Tüm mersiyeler, ölen kişiyi överken, tek istisnâ ve türünün tek örneği olan Taşlıcalı Yahyâ'nın mersiyesinde, ölen Rüstem Paşa'ya yergiler düzülmüştür. Şehzâde Mustafa için yazılan 15 mersiyeden en meşhuru, Taşlıcalı Yahya'nın mersiyesidir. Rüstem Paşa, Taşlıcalı Yahya'yı, 38 yaşında şehid edilen bu şehzâde-i bedbaht için yazdığı mersiye ile orduyu ve halkı kendisi aleyhine ayaklanmaya teşvik ettiği suçlamasıyla îdâm etmek istemiş lâkin araya giren Kanuni şâiri korumuş, belki hayâtı boyunca ilk ve tek olmak üzere bir veziri azarlamıştı. Rüstem Paşa'nın, bütün bunların yanı sıra, bir Osmanlı târihi yazacak kadar kültürlü olduğunu söylememek de hakkını yemek olur.

Sarayın çiçeklerini bile sattı

Rüstem Paşa gelmiş geçmiş en zengin sadrazam olma unvânına sahipti. Devletin bâzı makam ve memurluklarını parayla satacak kadar paragöz, sarayın has bahçesindeki çiçekleri satıp paraya çevirecek kadar da onursuzdu. Esâsen Kârun kadar zengindi Rüstem Paşa. Fakat para kazanma hırsı ölünceye kadar durmak bilmedi. Rüstem Paşa'dan geriye bir yığın mîras kalmıştı. Bir o kadar da eser. Bunların en meşhuru, Eminönü'ndeki çinileriyle meşhur Rüstem Paşa Câmii'dir.