10 Mart 2013 Pazar

Mutlu evliliğin sırları nelerdir.



Davranış Bilimleri Enstitüsü kurucusu, Uzman Klinik Psikolog Emre Konuk her ilişkide kavgaların olabileceğini ama evliliğin akıbetini çiftlerin nasıl tartıştıklarının belirlediğini söylüyor

Boşanmalar gittikçe artıyor, evlilikler bitiyor mu?
- Evliliklerle ilgili bir araştırma yaptığımızda insanların büyük kısmının beraberliklerinden memnun olduğunu görüyoruz. Evlilikte olumsuz olaylar aslında düşündüğümüz kadar yaygın değil.
Ya sorunlu ilişkiler?
- 30 senedir evlilik sorunlarını araştıran ve ‘Evliliğin 7 İlkesi’ kitabının yazarı John Gottman evli çiftlerle bir araştırma yaptı: 10 dakika nasıl tartıştıklarını izleyerek boşanıp boşanmayacaklarını tahmin etmeye çalıştı. Tahminleri yüzde 94 oranında doğru çıktı. Onun için tek kriter tartışma âdâbı.
Evliliklerde tartışma âdâbı bu kadar önemli mi?
- Mutlu evliliklerde de çiftler epey tartışıyor ve kavga ediyor. Ama mutlu olmayanlar tartışmalara sert giriyor, yani yumuşak girip sertleşmiyor, baştan bir sertlik var. Belden aşağı vuruyorlar. Alay, küçümseme, aşağı görme, hakaret, kişiliğe yönelik olumsuz atıflar oluyor.
Ya sık tartışıp çabuk barışanlar?
- Kavga eden ama evliliklerinden memnun olan çiftler, olumsuz bir şey yaşıyorsa çabuk tamir ediyorlar. Şöyle düşünüyorlar: “Biz karı-kocayız. Tartıştık. Kötü bir şey yaşadık ve bitti.” Tartışma sonrası kızgınlık geçer, bu çiftler genellikle bir kahve yapar, eşinin yanına oturur, omzuna dokunur, ona bir şey içip içmeyeceğini sorar ve sorun çözülür. Ama hakaret edilmişse, belden aşağı vurulmuşsa sinirlerin yatışması yetmez. Hasar oluşur. O zaman da “Miskinin teki, işe yaramaz” gibi sözler akıldan geçer ve travma başlar. Bu da basit bir jestle tamir edilmez.
Evlilikte en çok tartışmayı kim çıkarıyor?
- Kadınlar! Kadınların tartışmalar sırasında kalp hızı, nabzı, tansiyonu, salgılanan stres hormonu daha fazla. Kadının dırdırı buradan geliyor. Erkek bu sırada duvar örmeye başlıyor. Onun savunma mekanizması da öyle.
Boşanmaya genelde kim karar verir?
- Duvar örülmeye başlanmış, küsmeler uzun sürmüşse bilin ki evlilik hiç iyiye gitmiyor. İnsanlar artık beraberliklerini başka değişkenlere bağlayarak ayakta tutarlar. Bir zaman sonra kadınlar bundan rahatsızlığını dile getirir. Terapiste gider, sonra hâlâ bir çaresizlik varsa boşanmayı kadın ister.
Ya boşanmayıp aynı çatı altında birbirine yabancı kalırlarsa?
- Biz onlara paralel hayat diyoruz. Yani iki insan aynı evde ama ayrı hayatları var. Yatakları ayrı, arkadaşları farklı, izledikleri diziler bile başka. Seks hayatı bitmiş. Erkeğin bunu algılaması daha zor. Çünkü erkek ilişki iyi veya kötü gitse de cinsel ilişki kurabilir. Kadının ruhu böyle çalışmıyor. İlişkiden beslenmiyorsa kadının ilk yaptığı şeylerden biri cinselliği ortadan kaldırması.
Terapide en çok zorlandığınız vakalar hangileri?
- Evlilikte kavgaların büyüklüğü ya da sıklığı konuşulmazsa sona gelindi demektir. Yani evlilik uçurumun ucunda ve geri dönüşü yok. Terapide de en zorlandığımız vakalar, kavgaların artık bittiği, tartışmanın anlamsız hale geldiği zamanlar. Buralara gelmiş bir ilişkiyi toparlamak zor, imkânsız değil ama zor.
Çözülebilir vakalar neler?
- Çiftler geriye döndüğünde ikisi de geçmişi iyi hatırlıyorsa, birbirine dokunabiliyorsa, duygulanıyorsa sorun yok demektir. Ama geçmişi silmişse ve hatırlamakta zorlanıyorsa dönülmez yere gelmiştir.
Uzman Klinik Psikolog Emre Konuk
İkinci bir kadın ya da erkek
Erkekler arasında evlilik dışı bir ilişki ‘olabilir’ olarak algılanıyor. Karısını aldattığı için suçluluk duyan ve kendini kahreden bir erkeğe henüz rastlamadım. Kötü giden evliliklerde erkek, bir başka kadınla ilişki kurabiliyor ve bunu masum görüyor. Kadın için bu böyle değil. Kadın hasbelkader böyle bir şey yapacak olsa kendini suçluyor. Yaptığı zaman da çok rahatsız hissediyor ya da her ikisiyle cinsel ilişkiye girmiyor, birini kesiyor. Evlilik dışı ilişkilerin hangileri tolere edilip hangilerinin edilemeyeceği kültürel farklılıklarla değişik biçimler alıyor. Bir reçetesi yok. O çift bunu nasıl yaşıyorsa bu önemli. Genelde zedeleyici ve hasar doğuracak bir şeydir.
Evliliği sürdürmenin 7 ilkesi
Psychotherapy Networker dergisi tarafından ‘Son 25 Yılın En İlham Verici İlk 10 Terapisti’ psikolog doktor John Gottman’a göre evliliği sürdürmenin
yedi ilkesi
1. Aşk haritanızı geliştirin. Gottman, beyninizde eşinizle ilgili bilgileri depoladığınız yeri aşk haritası olarak tanımlıyor. Ne kadar çok bilgi olursa, o kadar iyi.
2. Şefkatinizi ve hayranlığınızı ayakta tutun.
3. Birbirinize sırtınızı değil, yüzünüzü dönün.
4. Size bir şeyler öğretmesine izin verin. Bir ilişkide kimliğinizi korumak önemli ama eşinizden öğrenmek, esnek olmak da önemli.
5. Çözülebilir sorunları çözün. Halledilebilecek meseleler üzerinde uzlaşmak önemli. Bunun için şu beş basamağı dikkate alın: Yumuşak bir başlangıç yapın, tamir ve telafi girişimlerinde bulunmayı ve bu girişimleri kabul etmeyi öğrenin, kendinizi ve onu teskin edin, özveride bulunun ve birbirinizin hatalarına tolerans gösterin.
6. Temel sorunların çözülememesinin nedeni, her iki tarafın birbirinden çok farklı fikirlerinde inat etmesi. Uzlaşamasanız bile, eşinizle empati kurmaya çalışın.
7. Ritüeller, gelenekler,
rol veya semboller üzerinden ikinizin de paylaştığı bir değerler sistemi yaratın.
Bu, sizi birbirinize yakınlaştırır.
46 yıllık evli Hikmet-Metin Türkay çifti
Eskiden maçlarda tartışırdık şimdi birbirimizi teselli ediyoruz
Hikmet Türkay: Sorunları çaktırmadan hallettim
Metin, son derece müşfik ve titizdir. Farklılıklarımız var tabii ki. O farklılıkları hiçbir zaman mesele yapmadım. Fakat bana ters gelenleri de çaktırmadan hallettim. Belli etmeden, eşimi kırmadan sorunları çözdüm. Bazen ben darılmak isterim, “aynı evde küslük olmaz” der, hemen barışırız. O Fenerli, ben Galatasaraylıyım. Maçlarda tartışırdık, şimdi birbirimizi teselli ediyoruz. Ben biraz sesimi yükseltsem, o hemen alçaltır. 46 yılda insan can yoldaşı oluyor. Bazen ölümde bile “önce ben gideyim” diyorum, o “ben sensiz yapamam” diyor. Karşındakinin huyunu, karakterini iyi bilip, neye hayır ya da evet diyeceğini tahmin etmeli. Ama bunları yaparken kişiliğinizden vazgeçmeyin. Ne olursa olsun kadının ekonomik özgürlüğü olmalı. Kadının ayakları sağlam yere basarsa o evlilik gayet güzel yürür.
Metin Türkay: Sırrımız karşılıklı anlayış
Herkes bizim gibi yaşlılığı mutlulukla geçirsin. Bu evliliğin sırrı karşılıklı anlayış, sevgi, saygı. Çok kızdığım, sinirlendiğim anda hemen dışarı çıkar hava alır geri gelirdim. Sonra eşimi müzikli bir akşam yemeğine götürür, sorunu hallederdik. Karşılıklı birbirimizi idare ettik.
Aynı yastıkta bir ömür
Bazen bir ömür boyu birlikte olmak için yola çıkılır, bazen onsuz bir an bile olunmayacağı için karar verilir, nikâh defterine imza atılır. Kimi zaman hayal kırıklığı yaşanır kimi zaman da ilk heyecan, kalp çarpıntıları geride kalsa da yerini sevgi, alışkanlık alır. Çoğu zaman birbirimize benzer, bazen de aynı çatı altında birer yabancı gibi oluruz. Aynı yastığa yarım asır baş koyan ve bu badireleri atlatan çiftler ve uzmanlarla uzun evliliğin sırlarını konuştuk. Yazı dizimiz yarın Hürriyet gazetesinde devam edecek.
(Nuran Çakmakçı/Hürriyet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder